| |||||||||
Her dişi anne midir, her anne dişi midir? - Kadın olmak...Banu CONKER, Hayata Dair Annelik yazıları 21 Ekim 2013 Her ne kadar bilim erkekleri de doğurtmaya çalışsa da, Allah tarafından annelik yani çocukların dünyaya getirilme işi kadınlara, yani insanları ikiye ayırdığımızda dişi tarafa verilmiş. Anne olmamız bizim dişi olduğumuzu, kısaca kadın olduğumuzu gösteriyor mu? Kadın olmak sadece çocuğumuzu yedirdiğimizde hissettiğimiz duygu değil, nasıl annelik için yeterli değilse de. Kadın olmak üzerimize etek ya da elbise giymek de değil, onu taşıyabilmek. Kadın olmak almayı ve kabul etmeyi bilmek demek. Çocuğumuza bize yardım etmesi için izin verebilmek belki de, bu da bir kabul değil mi? Eril ve dişil arasında delilik ile deha arasındaki kadar ince bir çizgi var ve biz anneler de sürekli o çizginin üzerinde yürüyoruz. Ne zaman çocuklarımızla ilgilenmeyi birincil görevimiz haline getirsek, belki de eşimizle ilgilenmeyi kesiyor, ruhumuzun yolundan sapıyoruz. Artık çalışan anneler çoğaldı. İş yerinde kendi haklarımız için savaşmak zorunda kalıyoruz. Bu savaş içsel olarak eril enerjimizi arttırıyor, birdenbire evde eşimizden isteyeceğimiz işleri biz yapmaya başlıyoruz, bir erkeğe ihtiyaç duymaz oluyoruz. Kendine ihtiyaç duyulmayan erkek de evde erkekliğini hissetmez oluyor. Buyrun, boşanmaların en büyük nedeni. Boşanmaların en büyük nedeni ne aldatma ne de para... Erkek kendini erkek gibi, kadın da kadın gibi hissetmezse ne paylaşılabilir ki evlilikte? O yüzden değil mi, bir çok kadın anne olduktan sonra boşanmanın eşiğine geliyor ya da o eşikten geçiveriyor. Anne olmak bir roldür, kadın ya da dişi olmak bir olma halidir. Anne oldum diyen kişi bir role bürünmüştür sadece, dişi olması ve dişi kalmasını bağlayan bir rol değildir bu, olmamalıdır. İkisinin birbirine karıştığı yerde işler de karışmaya başlar. Banu Conker Kadın ve Dişilik üzerine ... - Banu CONKER
Hayata Dair , yaşam, 21 Ekim 2013 | |||||||||
Copyright: Her hakkı saklıdır | kontak@grafiksaati.com | gizlilik politikası |